9 Mart 2012 Cuma

Taraf olmayan bertaraf olmaz belki.... Ama Taraf gazetedir.

Çok sevdiğim bir arkadaşım Zekeriyaköy'de oturuyor. Onunla dertleşme meselesi olmasa Zekeriya kim,  köy nere..
Gidince aklıma geldi 1978 senesinde ben ilkokul öğrencisiyken; "köy"e yardımı yerinde görsün tazecik çocuklar kafasında bizi Zekeriyaköy'e götürmüşlerdi... Tezek vardı, Zekeriya vardı.
Bize öğrettiler ki; şehre yakın köylüler üşüyünce beslediği ineğin tezeğini yakar ısınır. Bravodur.
Zekeriyaköy çok enteresan bir yer. Kimsenin malında mülkünde gözüm yok ama "zengin" köylülerin bakmaya niyetlenip sonra vazgeçerek sokağa saldıkları köpecikler havlıyor.
Her ırktan, her cinsten... İnsanın içini acıtan bir ulumaları var. Neymiş? Birader, kedi köpek senin oyuncagin degilmis, bir cani varmis...
Herkes alisik cins kopeklere sokaklarda. Her birinin sesi de ibret küpesi gibi kulagimda. "Metamorfoz" adında "imge gerillası" bir kadın kuaförü var, cipler var, dudagi sismis kadınlar var...
O çok sevdiğim arkadaşımla "komşu fırın"da oturuyoruz, gazeteleri hatmediyoruz; arada şakalaşıyoruz; yazdan kalma bir gün yaşıyoruz yeni yaza hazırlanarak...
Taraf Gazetesi'ni okurken laf Ahmet Altan'dan açıldı.... "Cemaat'ten besleniyor o gazete" derler ya onun şakasını yaptık. Ahmet Altan'ın rolsroysunu görmedim. Yazıişleri müdürünün porşesini de...  Haber dersen az, imkanlar kısıtlı, ama yazarları ufkumu açmıştır.
Bir gazeteci, içgüdüsel olarak gazetecilik yapmak ister. Adın ne diye sorsan çevap vermeden önce "haber olur mu adım?" diye düşünür. Kafası karışıktır gazetecinin; parayı pulu düşünmez; satılık değildir. Satılık biri olsa bu işi yapamaz. Haberini, ruhunu satana benim için de tükürün, suratının tam ortasına...
Taksim'de Hrant'ın "karşı eylemi" bir eylem yaptılar.  "Hocali Katliamı"nı hatırlatmak amacıyla. Çok hoş hanımefendiler vardı, saçları boyalı "Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz" yazılı dövizler kaldıran. Faşistlik bir iç meseledir. Birisi sana kötülük yapmazsa faşist olamazsin.
Ama faşistliği de moda sanıyor bazıları, çok "serin" sanıyorlar. Faşist; Kemal Sunal'ın "Kibar Feyzo"da Şener Şen'in "Faşo ne ki lan?" diye sorduğunda verdiği cevap gibi birşiydir. Lafı bilenler bilir. Bütün eşcinsel arkadaşlarımı tenzih ederim.
Ama saçında meç olan seksi abla; o lafı içselleştirmişse, kendisini dövecek bir adamı tercih eder aşki hayatında; ona "erkek" der... Basit bir matematik.
Taraf; İBDA-C'nin "taraf olmayan bertaraf olur" slogani nedeniyle bir suru elestiriyi goze almış, Cemaat'in gazetesi yaftasına rağmen logosunu yeşil yapmış bir gazete.
Bu nedenle ilgimi çekiyor. İslam yeşili var, nefti asker yeşili var; işleri zor, anlasilmalari zor. Herkes bir yerden ayrı bir kulp takiyor.
Ben renk körüyüm. Ama gazeteciliğin renklerini göremeyecek kadar değil. Hiçbir destek almadan; fikrine sadık kalan gazetelerden daha çok olsun isterim. Hep istedim.
Taraf Gazetesi'ne Hocali Mitingi'nin bayraktarligini yapmak arzusuyla tam sayfa ilan teklifi gelmiş. Ahmet Altan; her gazeteci/patron'un yapması gerektigi uzere "yazıişleri"ne sormuş: Arkadaşlar bu ilanı alalım mı?
Yazişlerindeki birkaç pırlanta; "bize yakışmaz" demiş. Ahmet Altan da "haklısınız arkadaslar"...
Kaç para teklif etmisler biliyor musunuz tam sayfa için?
20 bin lira....
Ahmet Altan yaziislerinin fikrine saygi duyarken "bugune kadar aldigimiz en iyi tam sayfa ilan teklifi" demis. Aramızda para toplasak o parayi denklestiririz diye dusunmeyin, iyi bir gazete asla satilik degildir. Gazeteci de senin borunu öttürmez; vuvuzela çalar.
Taraf; gunahıyla sevabıyla haber-insan-hayat üçgenindeki en dürüst makinalardan biridir. Fikrini sevmeyebilirsin, ama gazetedir.