4 Temmuz 2011 Pazartesi

You may kiss the bride...

Arkadaş nedir? Arkanı kollar arkadaş. Oradan gelir adı...
Zırvalarsın, saçmalarsın; kolundan tutar. Yüzüne vurmaz, senin için üzülür. Derdine derman olmak ister arkadaş.
Arkadaşa ne kadar verirsen o kadar alırsın, duygusal alışveriştir arkadaş...
Bizim memlekette kızla erkeğin arkadaşlığına pek inanmazlar. Aklı uçkurunda oldukları için herhalde... Uçkur meselesi mühim meseledir, kafalar karışabilir. Hem kız hem güzel eninde sonunda erkeksindir, kadınsındır; ateşle barut hesabı... Ama Allah baba akıl fikiri bunun için vermedi mi? Nasıl sevecegine karar ver, uçkurunun peşinden gitme diye beyin koymadı mı kafatasının içine...
Ben çok karıştırmışımdır iyi kız arkadaşlarıma duyduğum hisle aşkı birbirine... Çünkü aslen aşkta da arkadaşlık olsun isterim. Ama sonra hemen toparlamışımdır. Erkek adamın "kız" arkadaşları olmalıdır. O büyük erkek geyiklerinden kurtulmalıdır erkek soyu. Yoksa incelemez, adam olamaz.
Kadınlardan, hele hele arkadaşın olan kadınlardan öğrenecek çok şey vardır.
Şu hayatımdaki en yakın kız arkadaşlarımdan birini dün everdim.
Mutluydu, şaşkındı. Karakartal'dı soyadı, Güler oldu. Kendisine hep gülmesini diledim. Geniş zamanlarda...
İki küçük çocukken Heidi'yi seyredermişiz birbirimizden bağımsız. O Peter'ini ararmış, ben Heidi'mi... Bulduk birbirimizi. Buradan itiraf etmek isterim, tuvalete kaçtım ağladığımı göstermemek için. Ömür boyu mutlu olmasını dilerim Heidi'min.
Başa dönecek olursak... Her erkeğe bir Heidi kampanyası. Kendilerini böyle uzaylı gibi "erkek" olarak görmek yerine biraz incelsin erkek arkadaşlar. Kimse eşcinsel demez merak etmesinler, eşcinsel arkadaşları da olsun, onları da anlasınlar; "adam" olsunlar.
En iyi arkadaşım evlendi. Beni, ben uzun süre aramayınca gözleri dolarak özleyen; benle bütün sırlarını paylaşan "kız" arkadaşım evlendi. Biraz yalnızlık hissi var, evet. Ama o kadar mutluyum ki...