11 Mayıs 2011 Çarşamba

İçimi döktüm, yerden topluyorum.

Blogspot'a erişim engellendiğinden beri elim klavyeye gitmiyor. Belki bir blogger'ın böyle bir hassasiyet gösterip, takipçilerini mağdur etme hakkı yoktur.
Ama harbiden elim gitmedi. Midem bulandı. Midem tam düzeliyordu ki meğer blogların açılması ile ilgili TTnet'e gelen resmi yazıda platformun adı "blogsport" olarak geçmiş, o nedenle "açmam ulan ben, blogsport diyor, blogspot demiyor" demiş TTnet. Nasıl düzelsin insanın midesi. Midemiz ağzımızda yaşıyoruz.
Seçimler var. Saydırıyorlar. Kaset, ülke barajı, anası, bacısı, ucubesi, dalkavuğu... Sonra sınav mağduru kardeşler var...
Siz içinizden hiç, içinize sinerek "bizi bunlar yönetsin istiyorum" dediniz mi, birileri için?
Koyunları, böcekleri saymıyorum! İnsan olarak hiç içinize sindi mi? Benim sinmedi. Bir süredir oy vermiyordum. Bana diyorlar ki "senin gibiler yüzünden işte bu haldeyiz!".... Benim gibiler? N'aptım ulan ben? Duruyorum, sizin sirki izliyorum.
Kendimi hatırladım, üniversite sınavına girdiğim zamanki ruh halimi. Belki başıma böyle işler gelse sokağa çıkardım. Yok, kesin çıkardım. O yaşta hayatımı adadığım ve hiç girmek istemediğim bir sınavda şaibe olsaydı belki sağduyumu da kaybederdim, kendimi yakardım mecazen. Psikolojim bozulmuştu test çözmekten, yakışıklıydım da o yıllarda, kızların ilgisi vardı falan; hep reddediyordum; "bu sene sınavdan başka bişey yok" diyordum.
O yaştayken, hayatınızı o sınava adamışken biri çıkacak torpil yapacak birilerine.... Çıkardım Taksim Meydanı'na tek başıma olsam bile... Şimdi her geçtiğimde İstiklal'den, bakıyorum çocukların suratına.... Üzülüyorum. Her eylemde.... Örgüt üyesi diyorlar.... Keşke örgüt üyesi olsalar. Keşke bu memlekette örgütlü olmak mümkün olsa. Keşke örgütlü ve yasadışı olmayan gençlerin örgüt adlarının başında AK olmak zorunda olmasa.... Zorlamayın bu çocukları bu kadar. Karşılarına kimi çıkartırsan çıkar, yarın olur bak; siz gidersiniz tarih yargılar, kimseyi birbirine düşürmeyin. Şifrenizi de alın ve düşünün lütfen. Gitmiyorsaniz, gitmeyin, yeter ki bu memleketin evlatlarına faydalı olun. Unutun artık 28 Şubat'ı falan, adil olun! Hepiniz.
Bak bu gece Grup Yorum'un 3 elemanını almışlar. Birisi anlatsın; Grup Yorum öyle birşey değil. Al al bitmez.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın aslında herkes her şeyin farkında .... Hepinizin bu kadar sertleşmesinin sebebi bu. Siz bir gün miyadınızı doldurduğunuzda ardınızda ne kalacak? İşte "ileri demokrasi" mavrası... Kim yer onu.
Yüzde bilmemkaç alınca çözülmeyecek sorun.
Hepsini.... Her birisini.... Tarih anlatacak. Hepsini bütün partileri... Let's party!
Türk milletinin saldırana itaat ettiğini, güce taptığını defalarca gördük.
O nedenle saldırıyor herkes. İşte birileri de itaat ediyor.
Bugün Eurovision'da yarı finalde elendik. Ben bugün bunu gördüm.
Birilerinin başarısından ya da başarısızlığından orgazm olan  ve hayatında başarılı olamamış o kadar çok insan var ki.
İşte onlar çoğunlukta olduğu ve oy verdiği için....
Ha bi de kendini başarılı bulanlar var, o daha kötü.
 :)))
Neyse, bu yazı da benim bloguma dönüşüm olsun. Teşekkürler Türkiye.