22 Haziran 2009 Pazartesi

EPOL PAZARI


Söylemiştim pazarın gelişi cumartesiden belliydi. Cumartesi mesela Tricky sahnedeyken içerde 7-8 bin kişi varsa, pazar günü Starsailor sırasında kafadan 10 bin kişi vardı. Takdir edersiniz ki Santralİstanbul'da EPOL için belirlenmiş alan o kadar kişiyi kaldırmaz. Kaldırmadı da... Ne tuvaleti, ne yemeği ne içkisi... Kendi adıma iki güzelim performansı (Starsailor ve Röyksopp) adam gibi seyredemediğim için çok mutsuzum. Evde kalıp Dream TV'den takılsaydım keşke diye düşündüm kaç kere ama nafile. Biraya verdik kendimizi. Basına ayrılan bölümün önünde barın kenarında sıkıştık kaldık. Tuvaletim gelmesin diye dua etmekle zaman geçirdim ağırlıklı olarak.
Şimdi hariçten gazel okumak istemiyorum. Festival son derece başarılıydı. Hem line up hem de katılım açısından... Pozitif'i de Efes Pilsen'i de tebrik ederim. Kendi çıtalarını yükselttiler.
Öte yandan önümüzdeki yıllar için dikkat edilmesi gereken konular var. Çünkü iki günlük bir festival olma iddiasındalar ve işin çapının büyüdüğünü bu sene net biçimde gördük. Yazının başında da söylediğim gibi bu çapta katılım olan bir festivalde insanları o alana sıkıştırmamak gerek. DM için belirlenen alanın kullanılması (otoparkın da konser alanına dahil edilmesi) pekala bir çözüm olabilirdi.
Festival öncesi Efes Pilsen İletişim Müdürü Emre Topsakaloğlu ile yemek yeme fırsatımız oldu. Kendisi, alanı tam ters yönden büyütmek için girişimlerde bulunduğunu ancak Bilgi Üniversitesi yetkililerinin sıcak bakmadıklarını söyledi. Neden otoparkı kullanmadıklarını sorduğumda ise işin içine beton girmesinin festival ruhuna aykırı düşeceğini söyledi.
Bir anlamda haklı Topsakaloğlu. Ancak oluşan durum keşke beton olsaydı da böyle olmasaydı dedirtecek cinsten. Çünkü bırakın festival ruhunu çayırı çimeni kıpırdayacak yer yoktu. Aktivite alanları, yiyecek içecek standları, tuvaletler, sahne, insanlar iç içe. Bana soracak olursanız o alanda bir festival ambiyansı yaratmak için 5000'den fazla bilet kesmemek gerek. Ya da ille de yesillik diyorsanız otoparka yapay çimen getirirsin olur biter.
Festival ambiyansının bir diğer unsuru da gündüz aktiviteleri. Evet geçen yıla göre gündüz aktiviteleri daha güçlüydü bu yıl. Ama içerik olarak o sıcakta o insanları orada bulunmaya motive edecek kadar değil. Gündüz aktivitelerinin içeriği çok önceden tasarlanmaya başlamalı ve iletişimi merak uyandıracak şekilde çeşitli mecralar yoluyla yapılmalı bence. Line up'ın açıklanmasından bağımsız biçimde; yıl boyunca... Konaklamalı festivaller için durum farklı ama şehir içinde iki günlük bir festival yapıyorsanız insanları gündüz vakti oraya getirmek için daha yaratıcı olmanız şart.
EPOL, memleketim festivallerinin çeşitli sebeplerle havlu atması, uygun bilet fiyatları, şehir merkezine yakın konumu gibi avantajlarını iyi değerlendirdi. İyi gruplar da vardı. Kırkına merdiven dayamış ve sadece performans izleme derdi olan benim gibi bir müziksever sızlanabilir ama 17-25 yaş arasındaki kitle müthiş bir haftasonu geçirdi, orası kesin.