16 Kasım 2007 Cuma

Dinozor metalcilerin doomgünü partisi



Uzun süredir ihmal ediyordum bir sürü arkadaşımı. Şimdi bu vicdan azabı yükünden kurtulma dönemindeyim. Bu proje kapsamında çarşamba akşamı çook eski arkadaşım Çağlayan Kent'in (hayır kocasının adı Clark değil, Ayhan) doğumgünüsüne iştirak ettim. Üstelik beklenmedik bir performans göstererek totomu kaldırdım ve Erenköy'e gittim. Nedense eskiden beri karşıya giderken zorlanırım. Başka bir şehire gelmişim gibi hissediyorum karşıya geçince. Bir de her tarafına Fenerbahçelilik sızmış bir muhit orası, ondan da sevmiyor olabilirim :)

Neyse; Mazhar'la Candan beni Dedeman Oteli'nin önünden aldılar sağolsunlar. Arabaya bindiğimde Mazmaz'la Candan'ın ben görmeyeli 2 yaşına gelmiş olan güzel oğulları Alp ile tanıştım. Mevzunun derinine inmeden şimdiye kadar ismi geçenleri bir tanıtayım size. Çağlayan Kent Ergönül; Blue Jean'in yayın yönetmenliğine başladığım yıllarda birlikte çalıştığım bir arkadaşım. Daha sonra, Çağlayan'dan da eski tanıdığım bir diğer arkadaşım Ayhan'la evlendi kendisi. Onların da Uzay adlı evlatları 4 yaşına gelmiş. Mazmaz ve Ayhan'ın ortak özelliği bir dönemin efsane metal grubu Metallium'un elemanları olmaları. Mazmaz böğürürdü, Ayhan da davul dümbürdetirdi; hey gidi hey.

Ayhan şimdi EMI'da, Mazmaz'sa Citroen'de çalışıyor. Candan, Mazmaz'ın karısı. Partide yine metal aleminin eskilerinden Akmar sakini; endüstriyel tasarımcı Polat Bayraktarlar da var. Sonracıma Çağlayan'ın pr şirketinde çalışan Dilber var; Çağlayan'ın iki okul arkadaşı var; EMI'dan Arzu var. Orta yaşlı çekirdek bir grubuz yani. Gecenin ilerleyen saatlerinde bizim foto Serkan da geliyor. Tam adı Serkan Eldeleklioğlu. Uzman müzik fotoğrafçısı kendisi. Onunla da birlikte başlamıştık Blue Jean'e. Bizim Ergün Arsal tanıştırmıştı beni Serkan'la. Kendisi Ataköy tayfasının en iyi kalpli, en temiz adamlarından biridir. Bu da ek bilgi olsun.


Gece boyunca müzik endüstrisinin durumundan, Facebook geyiklerinden konuştuk, bol bol dedikodu yaptık. Bu arada EMI'da çalışmakta olan taze çiftimiz Nalan ve Barış... Bunlar sittin senelik arkadaşlıktan sonra sevgili oldular. Biraz buldumcuklar, çok aşıklarmış birbirlerine; daha Allah mutluluklarını daim etsin ne diyim :))) Hadi Barış göriym seni...


Benim için gecenin en önemli mevzusu Mazmaz'la Candan'ın oğlan Alp'le kurduğum sıcak iletişim oldu. Benim ona olduğu gibi onun da bana kanı ısındı. Süper bir frekans kurduk Alp'le. Kimsenin kucağına gitmezken benim kucağımdan inmedi. İnsanın zamanı gelince bünyesi "baba ol!" sinyalleri yolluyor, bu kesin :)
Akmar Pasajı'ndan, deli gibi kafa salladığımız metal konserlerinden tanıdığım arkadaşlarımla çoluk çocuğa karışmış bir vaziyette mülayim bir doğumgünü geçirdik. Alp ve Uzay adlı iki erkek çocuğunu da tekrar göresim var :)

Haa bu arada Gripin Birol'la karşılaştım dün. Tuba Ünsal klipte oynamayı kabul etmiş. Yılbaşına yakın albümde olmayan bir şarkıya çekilecek olan trenli, kompartımanlı yeni klipte Tuba oynayacak. Grup elemanlarından Murat'ınsa Tuba Hanım'a beslediği hayranlık konuşuluyor şu sıralar ortamlarda :)