20 Haziran 2011 Pazartesi

Çocuk gibi çocuk olmak

Şu anda Muhabbet Krali'nda çocuklar oyunsuz kaldığinda başımıza neler geler gelebilir o konuşuluyor.
Mesela cep telefonları olmayaydı, internet bilmeyelerdi.....
Tahtadan atları olsaydı?
Bisikletleri Pinokyo olaydı? İlkellik mi? Yoksa çocuk kadar saf,temiz birşey mi.?.. Şimdi bir şey "varsa", onu alamazsın çocuğun elinden.Ipad'i goren çocuk elinden bırakır mı? Keza Iphone'u, Playsation'u.... Siz olsaydınız bırakır mıydınız, çocukken? Ama sanki, elimizdekilerle yetinmek daha iyiydi. Oyun Treni'ye, Tontonlarla ponponlarla, Uykudan Önce'yle, bi sürü güzel masalla... Sonra "saat 10 yatağa kon"la, hafta sonları İstiklal Marşı'nı bekleyecek kadar ayakta kalma lüksüyle... Enturabirkiüçle, yağ satarım bal satarımla....Beyaz Gölge meşhur olunca yaşadığımız basketçi olma heyecanıyla....Carver Lisesi'nde Koç Reeves'i izlerken, Coolidge'e Salami'ye özenirken, cuma günleri diziyi izlerken Çokoprens yerken....
Tek pota ya da minyatür kale maçlarda, dokuz aylıklarda... Sadece topun var diye maça dahil olduğun anlarda.... Çocuk gibi çocuk olabildiğinde... İnsan gibi insan, adam gibi adam bir çocuk olman için gerekleri yaparken ananla baban...

Bu yazdıklarımı hiç anlamayacak bir kitle var ona da ayrıca üzülüyorum.Sadece benim yaşadıklarımı yaşamadıklarımı için...
Parka çıkıp oynamadıkları , tahteravalliye binmedikleri için, salıncaktan düşmedikleri için, düşünce beyin travması korkusuyla hastaneye götürüldükleri için.
Çocuk gibi yaşamak çok önemli.... Çocuklarımızı yaşatamıyoruz. Her şey bunun için.