31 Aralık 2010 Cuma

2010; takstar özetliyor...

  • Kesinlikle Soner Sarıkabadayı’nın yılıydı. Pop Erkek besteci ve solistleri arasında en fazla iki kategoriden söz edilebilir; Tarkan ve Serdar Ortaç kategorileri. İşte Soner Sarıkabadayı zoru başararak yeni bir kategori yarattı. Bu yıldan sonra onun taklitlerini izleyeceğiz artık. Ayrıca şarkılarını da çok beğendik kendisinin.
  • Kadın Pop Şarkı yazar ve solistlerinin ana kategorisinin Sezen Aksu olduğunu düşünecek olursak tek alternatifi de “eller havaya” kategorisidir. İşte bu kategoride yaptıkları işlerle ve promosyon cıvıklıklarıyla kabak tadı veren Hande ve Demet Hanımların kendini tekrar ettiği yıldı. Burada kategori açma potansiyeline sahip tek isim de Sıla olarak gözüktü gözümüze…
  • Popüler sanatçıların; sosyal medyanın önemini fark ettikleri yıldı. Önümüzdeki yıllarda işlerin; sadece kişiler, takipçileri ve arkadaş listeleri üzerinden gelişeceğini gördük.
  • Facebook’un karizmasına karizma kattığı; Twitter’ın rüştünü ispatladığı: Wikileaks’in ise bilgiyle ilgili algı ayarlarımızla oynadığı yıldı.
  • “Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” adlı belgesel filmin sponsor ve oynayacak salon bulmakta zorlandığı yıldı. Türkiye’nin etnik ve müzikal zenginliğine; yüzyıllardır uyum içinde yaşayan kardeş halkların türkülerine yine teğet geçtik.
  • U2 İstanbul Konseri’nin çeşitli spekülasyonlara rağmen, gelmiş geçmiş en önemli kitle konseri olarak İstanbul’un hafızasına kazındığı yıldı. Ama Atatürk Olimpiyat Stadı’na gitmek mi zor dönmek mi karar veremedik.
  • Şehrin göbeğinde; bir metalci gencin rüyasında görse inanamayacağı büyüklükte bir stadyum festivali izlediği yıldı. Sonisphere İstanbul; yıllarca hor görülen rock ve metal aleminin intikamı gibiydi. Çıtayı da epey yükseltti.
  • maNga’nın; MTV ve Eurovision başarılarından sonra “Avrupa’da bir Türk grubu ilk kez olacak galiba” dedirttiği yıldı.
  • Türk Filmleri açısından azınlıkların izlediği “Çoğunluk”, haksız eleştirilere maruz kalan “Yahşi Batı” ve biraz da “Vay Arkadaş/Manik Tik Dildo”nun yılıydı. “Romantik Komedi” ve “Eyyvah Eyvah” bir miktar eğlendirdi. “Prensesin Uykusuyum” biraz geç kaldı.
  • Hem kitabı, hem sinema filmi göz dolduran üç eser “Sosyal Ağ”, “Ejderha Dövmeli Kız” ve “Ye, Dua Et, Sev”in kazandıkları başarıyı hak ettikleri yıldı. Yeni “Matrix” bekliyorken “Inception” fos çıktı. Keza “Paranormal Activity”lerde hiç korkmadık.
  •  “Öyle Bir Geçer Zaman ki” ve “Behzat Ç”; benim için onların yılıydı.
  • Fazıl Say’ın arabeske “yavşak” dediği, daha sonra o kelimeyi kullandığına pişman olduğu yıldı. Sonra bu magazin konvoyuna Haluk Bilginer de katıldı. Hiçbir yılın gündemini bu kadar meşgul etmez dilerim bundan sonra bit yavruları…
  • Okan Bayülgen’in krallığı abarttığı, Beyaz’ın kendini tekrarladığı; “Komedi Dükkanı” ve “Bir Kadın Bir Erkek”in yerini perçinlediği, “Heberler”in hayatımıza renk kattığı; Nihal Yalçın’ın yeni komik kadın olarak, “geliyorum” sinyalleri verdiği bir yıldı.
  • Türk Rock’ının yenileri; Multitap, TNK, Kaçak ve 110’un yılıydı.
  • DOT’un tüm oyunlarını ilgiyle izlediğimiz; 123 adlı şahane grubu tekrar tekrar keşfettiğimiz; romanlar ülkesinde müthiş öykü kitapları yazan Yekta Kopan’ı “Bir de Baktım Yoksun’la takdir ettiğimiz yıldı.
  • Tarkan’ın, Sertab Erener’in, Athena’nın, Eminem’in çok önemli “geri dönüş” albümleri yaptığı, Redd’in kendini bulduğu bir yıldı.
  • iPhone ve iPad fetişizminin tavan yaptığı; Blackberry’nin kendini aştığı, cep telefonu uygulamalarının öneminin anlaşıldığı; Türk radyolarının kendi resmi uygulamalarını yapmayı yine beceremediği bir yıldı.
  • Eğlenmek için Mini Müzikhol’e, 11.11’e, Eelence’ye, Nublu’ya, Flavio by Lokal’e, Offpera’ya gittiğimiz; Jash’ın, Mimolett’in, X’in, Münferit’in yemeklerine saygı duyduğumuz bir yıldı.
  • İstanbul’un Kültür Başkenti olduğu yıldı. Aynı yıl; Emek Sineması az daha AVM oluyordu; AKM kaderine terk edilmiş bir şekilde Taksim’in göbeğinde duruyordu ve Haydarpaşa Garı cayır cayır yanıyordu…
*Bu yazı Milliyet Cadde'de yayınlanmıştır