3 Mayıs 2009 Pazar

SIFIR KİLOMETRE'NİN ALBÜMÜ

Levent Yüksel'in de içinde bulunduğu Sıfır Kilometre projesini dinlemek üzere Cihangir'deki evde buluştuk geçen gün. Öncesinde de Engin Akıncı'nın ofisinde Şafak Ongan (DREAM TV), Bülent Burgaç (Echoes Productions, Masstival), Engin Akıncı ve ben buluştuk. Müzik piyasası ve işler üzerine konuştuk. Sonra hep beraber tuttuk Levent'in evinin yolunu.
Ben Sıfır Kilometre'nin işini zaten beğeniyordum. Hepsi iyi müzisyen olan çok değerli insanların bir araya gelerek kotardığı bir iş. Levent Yüksel de sadece bas çalıyor projede; öyle görmek lazım.
İlk dinleyişte birçok kişinin bu iş satmaz, tutmaz, vesaire diye değerlendireceği bir ürün gibi görünüyor. Bir rock albümü, tüketmesi güç bir rock albümü ama iyi de bir rock albümü. Birçok başka müzikal alandan beslenen ve emprovizasyona da açık biçimde gelişmiş bir albüm.
Ama artık kafaları değiştirmek lazım. O satmaz, tutmaz dönemi geçti artık. Şimdi albüm yok, şarkılar var. Albüm pek yakında hiç olmayacak. O nedenle yapılan herhangi bir müzik ürününü pazarlarken çok farklı stratejiler gelistirmek gerekiyor artık. Albüm elime ulaştıktan sonra yine bu satırlarda bu stratejilerden de söz edeceğim.