Uzun yıllar önceden tanışırız
Yasemin’in şarkıları internet ortamlarında; özellikle de Myspace’de binlerce kez dinlenir olmuş. Zaman içinde şarkılar iyice olgunlaşmış. Yasemin’in besteleri de sözleri de vurucu. İyi bir kadın rock vokal’i olmaya da kuvvetli bir aday. İlk dinleyişte çarpan şarkılar.
Myspace’ten takip ederken umarız albümün gerisi düş kırıklığı yaratmaz diye düşünüyoruz ister istemez. Ancak “Hayvanlar” albümü çıktığında Mori’nin beklediğimizden de fazlasını biriktirdiğini; o çıtı pıtı, küçük, güzel kızın şarkılarıyla nasıl kocaman bir iş çıkarttığını anlıyoruz.
Albüm henüz piyasaya çıkmadan televizyonlarda ve internet ortamında izlediğimiz ilk klip “Aslında Bir Konu Var” da şarkıyla oluşturduğu uyum ve sadeliği ile Yasemin Mori’nin ününe ün katıyor. Yönetmen Fatih Kızılgök’ün de hakkını teslim edelim. Tabii grafik tasarımcı Yasemin’in de olayın görsel taraflarında parmağı olduğu kesin.
Son yıllarda çıkmış en heyecan verici albümlerden biri olan “Hayvanlar”da; Cengiz Baysal, Volkan Öktem, Tarkan Gözübüyük, Murat Ejder, Gültekin Kacar, Korhan Futacı gibi iyi müzisyenler eşlik ediyor Yasemin Mori’ye.
Albümden “Aslında Bir Konu Var” dışında “Kuzgun”, “Nolur, Nolur, Nolur”, “Arjantin”, “Konuşmak”, “Mutsuz Punk”, “Aptal” başta olmak üzere tüm Yasemin Mori şarkıları tavsiyemdir. Kendisine buradan açık çek veriyorum.
Ben albümü dinlemeden almam diyorsanız www.yaseminmori.org adresinde tüm şarkıların kısa versiyonlarını dinleyebilir, fikir edinebilirsiniz. Yine www.myspace.com/yasemori adresinde de “Kuzgun”, “Aslında Bir Konu Var” ve “Aptal”ın tam versiyonlarını dinlemek mümkün.
MÜZİSYEN NE YAPSIN?
Gelelim işin bir diğer boyutuna… Albümün müzikal prodüktörlüğünü Yasemin Mori ve
Öte taraftan albümün yapımcısı olarak
Yapımcı ne demek? Para veren, işi pazarlayan adam demek. Bir zamanlar plak şirketlerinin yaptığını iş yani. Ama bugün plak şirketlerinin büyük çoğunluğu sadece albüm çoğaltıp dağıtmaktan öte bir işlev görmüyorlar. Albümün tüm masraflarını müzisyenler karşılıyor; hatta klip ve tanıtım masrafları bile çoğu zaman sanatçıların cebinden çıkıyor.
Bu durumda iki müzisyen
Asıl işleri yapımcılık olan müzik şirketleri bu şekilde davranarak kendilerini koruduklarını sanıyorlar belki ama aslında kendi kuyularını kazıyorlar. Müzisyenler inançları uğruna büyük risklere giriyorlar; ama başka şansları da kalmadı galiba.
Büyük müzik şirketlerinin dağıtım şirketlerinden farkı kalmadığı, meslek örgütlerinin telif gelirlerini aylar sonra ödediği hatta nasıl pay edeceği konusunda bile sürekli tartıştığı bir ortamda; kazandığını yine müziğe yatıran müzisyenleri kim kurtaracak inanın ben de bilmiyorum.