3 Nisan 2013 Çarşamba

"Akil" insan mı "Ukala" insan mı ya da Where Is My Mind...

"Akil" kelimesi ile "ukala" kelimesi aslında aynı anlama geliyor. İkisinin de kökü "akıl"dır. 
Ukala aslen akıllı demektir. Zaman içinde; birilerinin akıllı olduğunu göstermesinden yani birilerinin, bir diğerlerinin kendisinden daha akıllı olduğunu anlamasından ve bundan duyduğu rahatsızlıktan kaynaklı olarak anlam kaymasına uğramış; olumsuz anlamda kullanılmaya başlamıştır. 
Birinin her şeyi bilmesinden ve bunu ısrarla karşısındakinin yüzüne vurmasından ötürü bilmeyenin "hakareti" olarak yerleşmiştir anlamı. Oysa mahkemeler "ukala" kelimesini hakaret olarak kabul etmez. Zaten değildir.  Çünkü "sen aslında bilmiyorsun, akıllı değilsin" manasına gelmez. Daha çok; "Biliyorsun da niye yüzümüze vuruyorsun bilgisizliğimizi" manasına gelir. İçinde kibir olan akıl elbette güzel bir akıl değildir... 
İşte içinde kibir olmayan aklın, yüce gönüllü aklın sahipliği manasındaki "akil" sıfatı da burada devreye girer. Akil insan; olayları akıl ve mantık süzgecinden geçirir; tarafsız ya da çok taraflı bir pencereden bakarak değerlendirir. Akil insanlar kendilerine dayatılan çözümleri uygulamaz, o çözümleri sağduyuyla değerlendirir ve yeni çözümler üretir. Akil insan skeptiktir; süphecidir, en doğrusunu bulmak için sorgular. Vardığı sonuç kendi dünya gorüşü ile çelişse dahi doğru bildiğini söyler.
Ukala insansa kendi aklını göstermek için, öne çıkmak için elinden geleni yapmak niyetiyle çabalar. Tek amacı kendisine verilen "görev"i istenildiği gibi yapmak ve akıllı olduğunu onaylatmaktır. Bir "aferin" almaktır. 
Akil insanlar, ukala insanlar olmasın. Kimsenin aklından şüphemiz yok ama iki kelimenin kökeni de akıl, kimseyi yanıltmasın...