"Akil" insan mı "Ukala" insan mı ya da Where Is My Mind...
"Akil"
kelimesi ile "ukala" kelimesi aslında aynı anlama geliyor. İkisinin de
kökü "akıl"dır.
Ukala aslen akıllı demektir. Zaman içinde; birilerinin
akıllı olduğunu göstermesinden yani birilerinin, bir diğerlerinin
kendisinden daha akıllı olduğunu anlamasından ve bundan duyduğu
rahatsızlıktan kaynaklı olarak anlam kaymasına uğramış; olumsuz anlamda
kullanılmaya başlamıştır.
Birinin her şeyi bilmesinden ve bunu ısrarla
karşısındakinin yüzüne vurmasından ötürü bilmeyenin "hakareti" olarak
yerleşmiştir anlamı. Oysa mahkemeler "ukala" kelimesini hakaret olarak
kabul etmez. Zaten değildir. Çünkü "sen aslında bilmiyorsun, akıllı
değilsin" manasına gelmez. Daha çok; "Biliyorsun da niye yüzümüze vuruyorsun
bilgisizliğimizi" manasına gelir. İçinde kibir olan akıl elbette güzel
bir akıl değildir...
İşte içinde kibir olmayan aklın, yüce gönüllü
aklın sahipliği manasındaki "akil" sıfatı da burada devreye girer. Akil
insan; olayları akıl ve mantık süzgecinden geçirir; tarafsız ya da çok
taraflı bir pencereden bakarak değerlendirir. Akil insanlar kendilerine
dayatılan çözümleri uygulamaz, o çözümleri sağduyuyla değerlendirir ve
yeni çözümler üretir. Akil insan skeptiktir; süphecidir, en doğrusunu
bulmak için sorgular. Vardığı sonuç kendi dünya gorüşü ile çelişse dahi
doğru bildiğini söyler.
Ukala insansa kendi aklını göstermek için,
öne çıkmak için elinden geleni yapmak niyetiyle çabalar. Tek amacı
kendisine verilen "görev"i istenildiği gibi yapmak ve akıllı olduğunu
onaylatmaktır. Bir "aferin" almaktır.
Akil insanlar, ukala insanlar olmasın. Kimsenin aklından şüphemiz yok ama iki kelimenin kökeni de akıl, kimseyi yanıltmasın...