Bundan 3 yıl önce kurduğum ve parçası olmaktan gurur
duyduğum bir takımım var; “Müzik Blogları Fikir Takımı”.
Ortak tutkuları müzik olan blogger’lar arasında; radyocu,
reklam yazarı, gazeteci, İKSV çalışanı, DJ, plak dükkânı sahibi, organizatör,
fotoğrafçı, müzik sektörü profesyoneli; birçok farklı meslekten dostlar var.
Belirli aralıklarla toplanıyor, hasbıhal ediyor, müzikten
konuşuyoruz. Bu buluşmaların birçok değerli konuğu da oluyor.
Geçtiğimiz haftaki buluşmamızı “Çukurcuma’da Bahar”ın şahane
bahçesinde gerçekleştirdik. Bu kez konuklarımız Portecho’dan Tan Tunçağ; Ceylan
Ertem ve “Bu Gece” adlı şarkısıyla çıkış yakalayan Esin İris’ti. Konuklarımızdan
neler mi öğrendik?
TÜRKİYE’NİN AMY
WINEHOUSE’U KİM?
“Romantik elektronik” Portecho’dan Tan Tunçağ, sonunda kendi
müzik şirketlerini kurduklarını anlattı. Santima Records; sadece dijital albüm
ve plak çıkartacakmış.
Ceyl’an Ertem’i; belki Mabel Matiz’le söylediği “Kör Heves”
parçasından tanıyorsunuz ama kendisi 2 solo albüm sahibi özel bir ses ve şarkı
yazarı. Yurtdışı projeleri de var.
Mesela geçenlerde Nükhet Duru aramış kendisini; sadece
Ceyl’an’ın yorumunu ne kadar özel bulduğunu söylemek için… Sonra Yıldız Tilbe
demiş ki kendisine; “Sen Türkiye’nin Amy Winehouse’usun”. Ama Ceyl’an; o
kişinin müzisyen tavrıyla bizzat Yıldız Tilbe olduğuna inanıyor. Ben de
katılıyorum.
Esin İris’in ilk albümü önümüzdeki günlerde piyasada olacak.
Müzik için reklamcılığı bırakan ve kendine has bir pop üslubu geliştiren Esin’in
albümünü dinledim. Yeni isimler için düzenlediğim organizasyon, “Açık Sahne”de
de yer almıştı geçen yıl. Adını önümüzdeki günlerde çok duyacaksınız.
Bu buluşma için; başta Ceyl'an Ertem, Esin İris ve Tan Tunçağ olmak üzere "Çukurcuma'da Bahar"ın güleryüzlü ve nazik personeline, Aylin Kement'e, bizi yalnız bırakmayan İpek Atcan ve Tunca Tutkun'a; bu yemeğe katılan takım arkadaşları Olcay Tanberken, Ahmet Erten, Ahmet Kamil Taşkın, Fatih Melek, Gamze Sakallılar, Çetin Cem Yılmaz, Okan Aydın ve Harun İzer'e; yemekte yanımızda olamasalar da Hayalsu Altınordu, Papatya Tıraşın, Zulal Kalkandelen, Artemis Günebakanlı ve Rahşan Koçoğlu'ya; içtiğimiz Tekirdağ rakılarına, yediğimiz şahane meze ve yemeklere; bizi o masada bir araya getiren asıl güç, müziğe teşekkürler efendim...